28 Eylül 2014 Pazar

Patlıcan Pabucaki




Bu bir patlıcan uğurlamasıdır. '' Yaz yemeklerinin şahı patlıcandır'' diyen Refik Halid Karay'ı anarak hem de! Yaz bitti, eylül bereketi de mutfaklarımızdan çekilmekte. Biz de patlıcanı bizim karnıyarığın Girit Mutfağı'ndan amca kızı pabucaki ile uğurlayalım istedim.

Yerel ve mevsimsel malzemelerle, zeytinyağı kullanılarak sebzeyi, balığı, eti ve de otu sağlıklı, bir o kadar da lezzetli pişirmesiyle bildiğimiz Girit Mutfağı kapılarını şöyle bir aralamış olacağız bu sebeple. Pabucaki patlıcanla olduğu gibi kabakla da yapılabiliyor; bizim karnıyarığın peynirlisi dersek yanlış olmaz sanırım. Pabucaki yaparken elimizin altındaki malzemeyle hislerimizin bizi çektiği yöne doğru gitmekle hatalı davranmış olmayız sanıyorum. Reçete tabiiki Nedim Atilla kaynaklıdır.

Minik patlıcanları soymadan bıçakla birkaç yerlerinden deldim. Tuz attığım kaynar suda patlıcanlar yumuşayana kadar on on beş dakika haşladım. Sudan çıkardığım patlıcanları bir kenara aldım ve karınlarından yarıp bir çay kaşığı yardımı ile içlerini dikkatlice oydum. Başka bir tavada yemeklik doğranmış kuru soğanı sararttım. İnce doğranmış yeşil ve kırmızı biberleri, incecik doğradığım iç patlıcanları da ekleyip biraz daha soteledim. Ufalanmış beyaz peynir, biraz da rendelenmiş kaşar peyniri, tuz, karabiber ekleyip şöyle bir çevirerek ocaktan aldım. Bir yumurtayı, biraz da ince kıyılmış maydonozu iç harcıma ekledim, yeterince karıştırdım.

İçini oyduğum patlıcanları yağladığım fırın kabına alıp içlerini hafifçe tuzladım, minicik de şeker serpeledim. Sonra da hazırladığım harçla doldurdum. Önceden ısıtılmış 200 derece fırında on beş yirmi dakika kadar pişirdim.

Patlıcan uğurlaması burada bitmeyecek elbet,  bir de Antep'e uğrayalım diyorum. Beni özleyin anacım :)



Hiç yorum yok:

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin